Bunun "Don Kişot" ile alakalı olduğunu düşünmeyin çünkü değil. Bu "Geleceğe Dönüş" filminden çıkarılacak derslerden biri. Şimdi sorarsınız ne alaka diye. Şöyle anlatayım;
Geleceğe Dönüş 3. filmde hatırlarsanız, sevgili psikopat doktorumuz Emmett Brown ile Marty McFly 1885'ten geri dönmeye çalışıyorlardı. Zaman makinesi için benzin bulamadıklarından dolayı bir trene 88 mil (neden 88 hep merak etmişimdir :)) hız yaptırıp onunla zaman makinesini çalıştırmak istiyorlardı. Buraya kadar tamam. Peki yel değirmeni?
Doktorun evinde hazırladığı maket üzerinde bunun deneyini yapmaya çalıştılar. Bu deneyi yaparken doktor yapılacakları anlatıyordu. Tam metni hatırlamıyorum ama şu şekilde bir konuşma geçmişti:
- Makası değiştireceğiz ve buradan uçuruma kadar bize düz bir hat çıkacak. Bu da 88 mil hıza ulaşabilmek için bize yeter.
- Şey, Doktor. Bu "Yel Değirmeni" ne işe yarıyor. Üzerinde "Son dönüş noktası" yazıyor.
- Eğer oraya geldiğimizde yeterli hıza ulaşamazsak durmamız gerekir. O noktadan sonra yeterli hıza ulaşabilmek için imkanımız yok.
- Peki durmazsak ne olur?
- O zaman uçurumdan aşağıya doğru bir yolculuğa çıkarız.
- !?…
Bir projenin yönetiminden örnek verecek olursak; projeden vazgeçme zamanını bilmeliyiz. Alışveriş yaparken kendimize bir limit koymalıyız (ve bu kredi kartımızın limiti olmamalı :)) Aslında hayatta herhangi bir şey için kendimize bir son dönüş noktası (ya da durma noktası) belirlememiz bizim yararımıza olacaktır. Yoksa uçurumdan aşağıya doğru bir yolculuğa çıkarız :)
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil