Uzun zaman önce yaşlı bir adam karşıya geçmek için nehir kenarında duruyordu. Su çok soğuk ve köprü de uzakta olduğundan karşıya geçmek için bir atlıya ihtiyacı vardı. Uzun bir süre bekledikten sonra, ona doğru gelen bir grup atlı gördü. İlkinin geçmesine izin verdi. Sonra ikincinin, üçüncünün, … Geriye tek bir atlı kalmıştı. Yaklaştığında adam onun gözlerine baktı ve "Beni karşıya geçirir misin oğlum?" diye sordu.
Atlı hiç tereddütsüz "Tabi, hemen atlayın" diye cevap verdi. Karşıya geçer geçmez yaşlı adam indi. Süvari merakla: "Amca, elimde olmadan dikkat ettim. Diğerlerinden karşıya geçirmelerini istemeyip de neden benden istediniz?"
Yaşlı adam: "Onların gözlerine baktım ama hiç sevgi göremedim. Sormam boşuna olacaktı. Ama senin gözlerinde şefkat ve yardım etmeye isteklilik gördüm. Beni karşıya geçirmekten mutlu olacaktın."
Bunun üzerine atlı: "Biliyor musunuz, daha önce birine yardım ettiğim için hiç bu kadar mutlu olmamıştım." dedi ve atını Topkapı Sarayına sürdü. Bu atlı genç şehzade Fatih Sultan Mehmet'ti.
Bu olayda yaşlı adam onları doğru okumuştur. Soru:"Eğer atlı siz olsaydınız, yaşlı adam gözlerinize baktığında sizden yardım ister miydi?" İsteyecek olması önemlidir. Çünkü öğüt vermek ile el uzatmak arasında çok büyük bir fark vardır. Siz ve cesaretiniz, bir veya birkaç insan için, nehrin öte yakasına geçmek için böylesine önemli olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder