

"Eğer şirketi iyi bir yere getirirsen, Hawai'ye bir gezi kazanacaksın" ya da "Eğer iyi iş çıkarırsan terfi edersin." bu da "Ödüllendirme Motivasyonu'dur" Hür teşebbüs sisteminde uygulanan bu yöntem, çok sayıda insanda işe yarar. Bu yöntem, araba çeken eşeğin önünde havuç sallandırmaya benzer. İşe yaraması için, araba yeterince hafif, havucu tutan sopa yeterince kısa ve havuç da eşeğe işi yaptıracak kadar çekici olmalıdır. Eşeğin havuçtan bir ısırık almasına izin de vermelisiniz ki cesareti kırılıp vazgeçmesin. Çok fazla ısırık alırsa da karnı doyar ve yine çabalamaktan vazgeçer. Ama sonuçta öyle bir duruma varır ki ödüller ve teşvik çok fazla yükselir, kar ortadan kalkar ve program durur. Bu da kapitalist sistemin çökme sebebidir (şimdi olduğu gibi)
Asıl motivasyon türü ise insanların içindeki ateşi alevlendirmek için küçük bir kıvılcım ortaya çıkarmaktır. Buna isterseniz "İçsel Motivasyon" deyin, isterseniz "Dürtüleme" deyin, isterseniz de "Tuz Etkisi" deyin. Şimdi az önceki eşeğin yerine at bağlayın ve biraz tuz yedirin. Suya doğru kendi kendine ilerleyecektir.
Ya da şöyle yapalım. Şömine de bir ateş yakın ve birkaç odun atın. Bir süre sonra ateş sönüp dumanlar çıkmaya başlayacaktır. Eğer elinize bir maşa alıp ateşi "dürtüklerseniz" ateş yeniden canlanır, güçlü bir şekilde tekrar yanmaya başlar. Gördüğünüz gibi ateşi canlandırmak için odun atmak yerine dürtüklemeniz yeterli oldu. İnsanlar için motivasyon dıştan değil içten gelir, dışarıdan sadece bir dürtükleme yeterlidir. Mesela Hücum Marşı da buna örnek verilebilir. Bu marş ile Viyana kapılarına dayanan bir milletin evlatlarıyız. Marşı duydukça Viyana'ya doğru kılıç kalkan kuşanası geliyor insanın.
TT.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder